Yönetim Kurulu Başkanımız Hanifi Şimşek'in yazısı Nasıl Bir Ekonomi Gazetesi Marble İzmir 2025 ekinde yayımlandı. Yazı gazetede şöyle yer aldı:

TÜMMER Başkanı Hanifi Şimşek, sektörün gelişimini hızlandırmak amacıyla kanun ve yönetmeliklerde madenciliği olumsuz etkileyen hükümler hakkındaki mevzuat çalışmalarında kamu-özel sektör arasında köprü vazifesi gördüklerini belirtti.

Türkiye’nin, doğal taş çeşitliliğinde öncü ülkelerden biri olarak yıllardır taşlarını bir güç timsali olarak tüm dünyaya sergilediğini belirten Tüm Mermer ve Doğaltaş Makinaları Üreticileri Birliği (TÜMMER) Başkanı Hanifi Şimşek, doğal taş sektörünün Türkiye’nin maden ihracatının mihenk taşlarından biri olduğunu ifade etti.

Türk doğal taşlarının sayısız renk ve deseniyle dünyada marka haline geldiğini, başta Çin ve ABD olmak üzere onlarca ülkeye ihraç edildiğini anlatan Şimşek, “Makine sektörü de markalaşmak adına teknolojisini her geçen gün daha da ileri götürüyor. TÜMMER olarak sektörün gelişimini hızlandırmak amacıyla kanun ve yönetmeliklerde madenciliği olumsuz etkileyen hükümler hakkındaki mevzuat çalışmalarında, kamu-özel sektör arasında köprü vazifesi görüyor, taşımızı dünyada lider konuma getirmek için çalışıyoruz” diye konuştu.

“Marble dünyada ilk üçte”

Türkiye taşının tüm dünyada tanınması adına büyük fırsatlar içeren ve 30. yılını kutlayan Marble’ı her yıl iple çektiklerini dile getiren Şimşek, “Dünyada ilk üçte kendine yer edinen Marble’a geçen yıl binin üzerinde firma katıldı, 107 ülkeden 8 binden fazlası yabancı olmak üzere 70 bin kişi ziyaret etti. Bu yıl bu rakamların daha da artmasını, fuarın tüm firmalarımız için verimli geçmesini temenni ediyoruz” dedi.

“Türkiye stratejik olarak avantajlı konumda”

Türkiye’nin madencilikte stratejik avantajlarının bulunduğuna vurgu yapan Şimşek, “Kaynak ve rezerv çeşitliliği hem yerel inşaat ve dekorasyon sektörlerine hem de uluslararası pazara büyük avantajlar sağlıyor. Ülkemizin dünyada lider konumuna gelebilmesi, sektörün ve bürokrasinin ortak çalışmasıyla mümkün olacaktır. İzin sorunları çözüme kavuştuğunda, hem ihracat artacak, hem de Türkiye’nin önündeki engeller kalkacaktır. Bizim öncelikli görevimiz sürdürülebilir madencilik ilkeleri çerçevesinde ekonomiye ve istihdama katkı sağlamak. Asli amacımız ise yeraltı kaynaklarımızı kullanırken çevreyi de koruyarak geleceğe daha gelişmiş bir ülke bırakmak” diye konuştu.

Mermer ve doğal taşların geçmişinin antik çağlara uzandığını söyleyen Şimşek, “Mezopotamya’dan Antik Roma’ya, Hititler’den Mısır’a kadar medeniyetin dünyadaki örnekleri sayılabilecek yapılarda kullanılan doğal taşlar geleceğe ışık tutmuştur. İmza niteliği taşıyan taşlarımız Osmanlı döneminde yapılan cami ve kervansaraylarla dünyanın dört bir yanında hala ayakta duruyor. Türkiye’nin bu bağlamda vizyonu da ‘imza ve hafıza’ olmalı” dedi.